Türk Elleri Dinletileri
09 Pazartesi Kas 2015
Posted Makaleler
in09 Pazartesi Kas 2015
Posted Makaleler
in29 Perşembe Ağu 2013
Posted Makaleler
inEtiketler
alevi, ay, çalgı, bediz, dans, davul, dua, halay, kam, kaya, kün, kürşad baytok, müzik, namaz, petroglif, saymalı, semah, senem, tamgalı, tamgalısay, tanrı, taş, Türk, türkmen, tengri, yakarış, zeybek
Kazakistan Tamgalısay’da yer alan en önemli bedizlerimizden biri. 2004 de “UNESCO dünya mirası” içine alınan bu bölge Türk’ün en kutsal alanlarından biri olarak sayılıyor. Sadece 900 hektarlık Tamgalısay içinde 5000 i aşkın kaya çizimi yeralmaktadır. Kadim Atalarımızın en az on bin yılı aşkın (mö 15000 – 4000) süreden bu güne kadar uğradığı; yakarışlarını, inançlarını, törülerini, yaşamlarını kayalara vurduğu bu alan kutsallığını şu an bile korumaktadır. Görselde Kün ve AY (Tengri) ile ilişkilendirmiş, ululaştırılmış ve kişiselleştirilmiş iki betimleme, yakarış ve alkışta (ayin – dua) bulunan bir kaç KAM, bu yakarışa katılmış olan kişiler ve canlı ıduklar (adak – kurban) yer almaktadır. Bu bölgeler ayrıca büyük Kurgan ve gömü alanlarıdır.
Semah, Zeybek, Halay ve türevlerinin kökenlerinin Türk yakarış ve alkışlarında yapılan davranışlar olduğu bence açıktır. Bu yakarışlar süreç içinde görsellik kazanmış yer yer Tanrıya, yer yer ise eğlence amacıyla da yapılır olmuştur. Örneğin Alevi Türkmenler de bu durum şu an bile yakarış ve alkışken, Uygur Türklerinde benzerleri eğlence amaçlı yapılmaktadır.
Bu bediz belki de Türk’ün adı bile konmadan önce Kadim Atalar eli ile kayaya vurulmuş çizimleridir. Bu bedizde anlam verdiklerimi üst yazı da yazdım. Bedizde kullanılan bir çok parça ileride birçok ongun ve tamganın da alt yapısını oluşturacaktır. Bu çizimin hem inanç hemde kozmolojik bir anlamı olduğu ve birleşimi ile bir betimleme oluşturulduğu açıktır. Ben o iki büyük çizimi Kün ve Ay olarak görüyorum. Kün ve Ay doğrudan Tengri anlayışının da köken düşüncesidir. En büyük, en korkulan, en ölümsüz olan onlar olduğu ve Kün ile Ayın; özellikle Kün’ün Tengrisel yapısı bir çok söylence ve bitig içinde de gizlidir. Kün olarak anlam verdiğim bediz diğer “kendinden ufak gözüken künleri (yıldızları) etrafında toplamış olarak betimlendirilmiş” ve kişisellik verilmiştir. Onun “eşi ve eki” olarak gözüken Ayın ise “aydınlığına bir bir sınır verilerek ışıkları çizilerek” betimlenmiş ve kişilik verilmiştir. Kişilik verilmeleri de onların; Tengrisel yapısını, yaşamları ve düşünsel kişilikleri olduğu gerçeği düşüncesini gösterme amaçlı olmalıdır. O yapıda betimlenmelerinin amacının bu olduğunu düşünüyorum. Bu konuda Türk söylence ve bitiglerinden, inanç ve kültür temellerinden yararlanılarak başka anlamlarda çıkarmak tabi ki mümkündür.
– Kürşad BAYTOK
06 Çarşamba Mar 2013
23 Cumartesi Tem 2011
Etiketler
Adem ÖGER, çalgı, çin, baliman, berbab, burğa, kumul, mahnı, müzik, Mustafa ARSLAN, ney, ravab, surnay, Türk, türkistan, uygur
Uygur Türklerinin tarihî süreç içerisinde kullandıkları çalgıların sayısı yetmişten fazladır. Ancak günümüzde kullanılan çalgı sayısı kırk civarındadır. Örneğin ud, geçmişte Uygurlar tarafından kullanılırken, günümüzde kullanılmayan çalgılardan biridir. Uygur Türklerinden Çin kültürüne geçen ve günümüzde Çinliler tarafından yaygın olarak kullanılan başlıca müzik aletleri ve özellikleri şöyledir: Okumaya devam et
08 Cuma Nis 2011
Posted Makaleler
inEtiketler
ağaç, Bibigül OSPANALİYEVA, cengiz han, dede korkut, dombra, dombıra, duvar resmi, jagda babalık, kaman, kazak, kopuz, müzik, nogay, orta asya, Türk, şaman
Orta Asya Türk toplulukları pek çok alanda zengin bir kültürel kimlik oluşturmuştur. Efsane ve diğer anlatılar sayesinde de köken bilgilerini günümüze kadar taşımışlardır. Türkler kullandıkları müzik aletlerinin değişik sebeplerle meydana geldiğine ve her aletin kendine ait bir tarihi olduğuna inanmaktadırlar. Bu manada Kazakistan’da yaygın olarak kullanılan ve hatırı sayılır bir geçmişe sahip olan “Dombıra ve Kopuz”un çıkışı ile ilgili bir çok efsaneden söz etmek mümkündür. Günümüz Kazakistan’ında kullanılan müzik aletleri içinde dombıra ve kopuz, artık müzik yapımcılarımızın sık kullandığı, dizi müziklerimizin vazgeçilmez enstrümanları hâlini almıştır. Telli çalgılar arasında önemli bir yere sahip olan dombıra ile yaylı çalgılar grubuna giren kopuz, en yaygın kullanılan ve üzerine birçok efsaneler yazılarıdır.
05 Salı Nis 2011
Posted Makaleler
inEtiketler
afanesyeva, anadolu, aral, artvin, folklor, gürcistan, halk, hitit, koro, müzik, nahcıvan, neolitik, saz, sümer, sivas, Türk, türkmen, urfa, uğur kaya, vazo, zurna
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sivas Devlet Türk Halk Müziği Korosu Şefi Uğur Kaya’nın makalesinde, Türk kültüründe önemli bir yeri olan bağlama ile diğer bazı Türk sazlarının geçmişinin milattan önceye dayandığı bildirildi.
İlk yerleşim dönem itibarıyla M.Ö. 3.000 yıllarına varan Sivas, bu zamandan günümüze değin bir çok medeniyete ve devlete ev sahipliği yapmıştır. Sivas’a ilk yıllarda önce Hititler daha sonraları Roma ve Bizanslılar hakim olmuştur. Alparslan’ın Anadolu’yu fethiyle Türklerin eline geçerek bugüne kadar gelmiştir.